Hasta Bakımı Konusunda Hasta Yakınlarına Öneriler

Eşiniz ya da bir yakınınız Alzheimer hastası ise ve siz ona bakmak durumundaysanız öncelikle bunun bir hastalık olduğunu kabul etmelisiniz. Yakınınızın sizi üzmek için böyle davranmadığını hatırınızda tutmalısınız. Sizi bekleyen bu zor dönemde hem sizin daha az yıpranmanızı sağlayacak hem de hastanızın daha huzurlu ve sakin olmasına yardım edecek bazı önerileri aşağıdaki başlıklar altında bulabilirsiniz:

Alzheimer hastalığı ve diğer demans (bunama) hastalıklarında konuşma ( kelime bulmakta zorlanma, düzensiz ve anlamsız konuşma, tekrarların artması vb.) ve anlama bozuklukları sık görülür. Konuşarak iletişim gittikçe güçleşirken, bir gülümseme, omuza bir dokunuş veya kucaklama hastaya duyduğunuz sevgiyi göstermeye yetecektir. Tekrarlanan sorular sizin için sinir bozucu olabilir ama bunun hastalığın bir parçası olduğunu unutmayın. Hastanın söylemek istediğini anlıyorsanız, kullandığı yanlış kelimeleri düzeltmeye çalışmayın, bu hastanın kendini huzursuz, mahcup ya da sıkıntılı hissetmesine yol açar.

Alzheimer hastalığı olanlar, zaman ilerledikçe derecesi artan iletişim sorunları yaşarlar. İletişimden sorumlu beyin bölgelerindeki sinir sisteminin tahribatına bağlı olarak kişinin konuşmayı ya da yazıları anlama yeteneği azalır. Konuşma yetersizliğinin ilerlemesi ile gerginliğe, karmaşaya ve hatta zaman zaman öfkeye neden olan iletişim güçlükleri gelişebilir.

Demansı olan hastaların gereksinimleri ve istekleri karşılanmayabilir ve davranışları diğer insanlar tarafından yanlış anlaşılabilir. Bunun sonucu olarak da hastalar giderek kendilerini yalnız hissetmeye başlarlar. Hastalar kısa cümleler kurarak ve sınırlı kelime haznesi kullanarak konuşmaya başlayabilir, giderek daha az konuşup hatta konuşmaktan tamamen vazgeçebilirler. İletişimi geliştirmek için bazı yollar deneyebilirsiniz. Ancak bunları yaparken aşırı çaba göstermemeye, doğal olmaya özen göstermelisiniz.

Demanslı her kişi farklıdır ve her aşamada en çok işe yarayan iletişim yöntemini bulabilmek için çeşitli yollar denemeniz gerekir.

Sözlü iletişim kolaylaştırmak için;

Olumlu bir yaklaşım benimsemeye çalışın.Demansı olan kişi ile yüz yüze oturun ve onu konuşması için cesaretlendirin.

  • Hataları gereksiz yere belirtmekten kaçının.
  • Konuşma biçiminizi ve sesinizi, doğallığı kaybetmeden ayarlayın ve konuşma içinde yer alması için ona destek olun.
  • Demansı olan kişi, görme yeteneğinin bozulması, işitmesinin azalması ya da iyi oturmayan diş protezleri nedeniyle iletişim sorunları yaşayabilir. İletişimi etkileyen fiziksel sorunlar olmadığından emin olun.

Sözlü olmayan iletişim ve fiziksel temas;

  • Sözlü iletişim zorlaştıkça, daha çok sesi yükseltip alçaltmak, vurgusunu değiştirmek, göz teması, yüz ifadesi, vücudun durumu, işaret dili ve fiziksel temas gibi sözlü olmayan iletişime başvurduğunuzu fark edeceksiniz. Demansı olan kişiler bu tip işaretleri çok iyi yorumlarlar, ancak genellikle, konuşma hakkının kime geçtiğini belirleyen ince sinyalleri yorumlamakta güçlük çekerler. Bunun sonucu olarak, demansı olan kişiler konuşma sırasında birden araya dalabilirler, başkalarının sözlerini kesebilirler ve uygun zamanda yanıt veremeyebilirler.
  • Demansı olan kişi sizi anlayabilmek için, sesinize olduğu kadar yüz ifadenize ve hatta vücut pozisyonunuza dikkat edebilir. Bu son derece yararlı olmakla birlikte, söylediklerinizin beden dilinizle çeliştiği durumlarda yanlış anlamalara neden olabilir. Örneğin, siz “her şey yolunda, bu senin hatan değil” dediğinizde, sesinizin tonu ve yüz ifadeniz her şeyin yolunda olmadığını ve bu durumun canınızı sıktığını gösteriyor olabilir.
  • Demansı olan kişinin beden dilini yorumlamaya çalışın.
  • Söz almayı kolaylaştırmak için demansı olan kişi ile konuşurken göz teması sağlamaya çalışın ve gerekliyse elini tutun.
  • Fiziksel temas yoluyla destek verin ve hastanın rahatlamasını sağlayın.

Okuma, yazma ve resimler/semboller

Demansı olan kişinin bazen yazılı bir mesajı anladığını ancak söylediklerinizi anlamakta güçlük çektiğini ya da ne ifade ettiğini anlamadan bir yazıyı son derece doğru bir şekilde okuduğunu gözleyebilirsiniz. Aynı sembol farklı insanlar için farklı anlamlar taşısa da demansı olan pek çok hasta sembolleri ve resimleri anlar. Okuma, yazma ve resimler/sembolleri nasıl kullanabileceğimize dair aşağıda örnekler verilmiştir:

  • Demansı olan kişinin hala okuyabildiğini ve mesajların ne anlama geldiğini anlayıp anlamadığını düzenli olarak kontrol edin.
  • Gerekli şeyleri hatırlatmak için mesajlar bırakın. Gerekli yerlere, düşünülerek yerleştirilmiş kendinden yapışkanlı kağıtlar, kağıt sayfalar, silinebilir beyaz tahtalar ve küçük karatahtalar “kapıyı kilitlemeyi unutma” gibi bir takım mesajların bırakılması için son derece uygundur.
  • Çok soyut olmayan semboller kullanın ve anlamasını sağlamak için sembolleri, resimleri ya da fotoğrafları yazılı bir kelime ile birleştirin. Örneğin, tuvalet kapısının üzerine, tuvaleti ifade eden bir resim koyabilir ve altına yazı ile “tuvalet” yazabilirsiniz.

Oryantasyon (yer, zaman, kimlik tanımlama) bozukluğu

Demansı olan kişiler sıklıkla zaman ve mekan kavramlarında kargaşa yaşarlar. Kendi evinde kaybolma demansta sık karşılaşılan bir tablodur. İnsanlara, yemek yeme ya da uyuma zamanını gösteren “iç saat” de demanslı kişilerde bozulur. Çoğu hasta, evlerinin çevrelerinde yollarını bulamamaktan dolayı kaygı duyar. Demansı olan kişi, zaman ve mekan içinde uyum bozukluğu yaşadığını tam olarak bilmese de gün içinde bir programı olmadığından dolayı kaygılı ya da hiçbir şeyin tanıdık olmadığı, ona garip görünen bir ortamda bulunduğundan dolayı huzursuz olabilir.  Bu durumla başa çıkmak için;

  • Kişiye güven telkin edin. Demansı olan hasta için, sadece saatin kaç olduğunun ya da nerede olduğunun söylenmesinden ziyade, can sıkıcı bir şey olmadığının açıklanması çok daha güven vericidir. Örneğin, evde olmadığını düşünen bir hastaya zaten evde olduğu konusunda ne kadar ısrar ederseniz edin, size inanmayabilir. Bu durumda en iyisi, arkadaşları ve ailesi ile birlikte olduğuna inandırıp kaygılarını biraz hafifletmeyi denemektir. Bazı durumlarda, hastanın devamlı oturduğu koltuk gibi tanıdık bazı eşyalara dikkat çekmek yararlı olabilir.
  • Demansı olan hastanın zamanı anlamasını sağlayacak yollar bulmaya çalışın. Demansı olan kişinin “saat beşte” ya da “on dakika içinde” dediğinizde neyi kastettiğinizi tam olarak anlamadığını gözlemleyebilirsiniz. Zamanın aktığını ifade etmenin başka yolları da vardır. Günlük yaşama dayanarak da çeşitli yollar üretebilirsiniz: Örneğin, “kahveni bitirdiğinde” ya da “çamaşır makinesi yıkama işini bitirdiğinde” gibi.
  • Düzenli alışılagelmiş faaliyetler yaratın. Hastanızın zamanı izlemesini kolaylaştırmak için düzenli faaliyetler bulmanız bu sayede, günü bölümlere ayırarak bir program oluşturmanız mümkündür. Düzenli ve alışılmış bir yaşam günün bir sürprizler dizisi şeklinde geçmesini önleyeceğinden, endişenin azalmasına yardımcı olabilir. Kahvaltı sırasında, demansı olan kişi ile birlikte günlük işlerin listesi yapılabilir. Öğle yemeği sırasında bu tekrarlanabilir ya da her gün, aşağı yukarı benzer işler, herhangi bir yere kaydedilmeden yaptırılabilir.
  • Çevreyi demansı olan hastanın gereksinimlerine göre düzenleyin ve gereksiz değişikliklerden kaçının. Eşyaları her zaman aynı yere koyarak ve büyük değişikliklerden kaçınarak düzenli bir çevre oluşturmaya çalışmak iyi bir fikirdir. Kapıların üzerine resimler, işaretler ya da küçük notlar koymak, ortam tanıdık gibi gözükmese bile, demansı olan kişiyi evinde olduğu konusunda rahatlatacaktır. Demansı olan birini bir yerden başka bir yere götürmek oryantasyon bozukluğunu daha da artırır. Bu nedenle, ailenin diğer üyelerinin de bakıma katılması durumunda, demansı olan hastanın dönüşümlü olarak ev değiştirmesinden ziyade, bu insanların bakım için aynı eve gelmeleri daha doğru olur.

Yardımcı hatırlatmalar, notlar

Hastalığın erken evrelerinde, yani hastanın kelimeleri anlayabildiği dönemde; ne yapması gerektiğini, neler olup bittiğini ve oradaki insanların kimler olduğunu çeşitli vesilelerle hatırlatmak yararlı olabilir. Kapıların üzerine konan işaretler, neyin ne olduğunu ve nasıl kullanıldığını açıklayan etiketler veya ALTLARINDA KİME AİT OLDUĞU yazan aile fotoğrafları hastanın zaman ve mekan bilincini korumasına yardım edebilir.

BELLEK KAYBININ İLERLEDİĞİ EVRELERDE İLETİŞİM ÖNERİLERİ

  • Her zaman iletişime kendinizi tanıtarak başlayın.
  • Anlaması için ona zaman bırakın.
  • Olumlu beden dili ile sürece katkıda bulunun.
  • Fotoğrafların üzerine etiket yapıştırmak gibi çözümlerle işi pratikleştirin.
  • Eşya ve mekânlara etiket koyun.
  • Kafa karışıklığı yapacak eşyaları ortamdan uzaklaştırın.
  • Listeler, notlar, takvimler, çalar saatler vs. gibi anımsatıcılar kullanın.
  • Kaybolma olasılığına karşı üzerinde bileklik, kolye, giysi etiketi vb. bulundurun.
  • Elinizde yenilerde çekilmiş bir resmini bulundurun ki kaybolma vb. durumlarda ihtiyacınız olacaktır.
  • Hastanın zaman zaman farklı yerlerde misafir kalması gerekiyorsa, kullanmaya alışkın olduğu bazı eşyalarını da beraberinde götürmesini sağlayın (örneğin; yatak örtüsü, yastık, resimler gibi).

DAVRANIŞ PROBLEMLERİ OLAN HASTALARLA İLETİŞİM

Hırçınlık, saldırganlık, ısrarcılık, uygunsuz davranışlar, hayal görme, sanrılar, uyku bozuklukları, duyarsızlık, içe kapanma vb. davranış problemleri baş gösterdiğinde;

  • Öncelikle problem hastalıktan kaynaklanıyor, hastadan değil !!! Bu gerçeği kabul edin.
  • Her koşulda olabildiğince sakin olun.
  • Suçlamaları veya uygunsuz talepleri kesinlikle üzerinize alınmayın.
  • Suçlamayın, suçlanmayın ve kendinize bunun hastalıkla ilgili olduğunu sürekli hatırlatın.
  • Olaylar veya sözleri hastanın geçmiş kişiliği ya da yaşanan olaylarla ilişkilendirmeyin.
  • Ona sorunu algılaması ve sizinle işbirliği yapması için zaman tanıyın.
  • Aktif veya pasif olarak cezalandırmayın.
  • Mizah gücünüzü yardıma çağırın…
  • Olayın gerçekçi bir sebebi olabilir. Örneğin; açlık, susuzluk, engellenmişlik, can sıkıntısı, mahremiyeti koruma isteği veya yalnızlık korkusu gibi …
  • Dış uyaranları azaltın.
  • Her koşulda onu anladığınızı hissettirin.
  • Becerebilirseniz konuyu değişirin
  • Ortamı yeniden düzenleyin;
    • Televizyonu fişten çekin
    • Gerekiyorsa aynaları kapatın
    • Resimleri ortadan kaldırın
    • Gereksiz/zarar verebilecek eşyaları ortadan kaldırın.
  • İş-uğraş gibi etkinliklerle dikkatini başka yöne çekin.
  • Güven duygusunu her fırsatta pekiştirin.

Yemek zamanlarının giderek daha da zorlaştığını gözlemleyebilirsiniz. Yeni yiyecekler yerine, tanıdık yiyeceklerin hazırlanması ve yemek programının belirli bir düzende olması (yemeğin her gün aynı saatte hazırlanması gibi), hem hastanın zaman kavramının korunmasına, hem de sizin zamanınızı ve enerjinizi etkin bir biçimde kullanmanıza yardım eder. Eğer hastanız sürekli hareket ediyor, yemek sırasında oturmak istemiyorsa, az ama sık aralıklarla yedirmeyi deneyebilirsiniz. Yine de hastanın düzenli beslenmesinin sağlanmasındaki anahtarın, göstereceğiniz sabır ve güven duygusu olduğunu unutmayın.

Dehidratasyon (susuzluk), konstipasyon (peklik) ve dalgınlık riskini önlemek için demansı olan kişinin yeterli miktarda sıvı almasını sağlamanız son derece önemlidir. Hastanızın bir gün içinde mümkünse 1,5 litre yani 8 bardak sıvı almasını sağlayın. İştah kaybı varsa doktora başvurun.

Bir diş doktoruna muayene ettirerek dişlerle ilgili bir sorun olmadığından emin olun.

Demansı olan kişilerin, kişisel hijyenleri ile ilgili konularda da yardıma ihtiyaçları vardır. Hastalık ilerledikçe tarak ve diş fırçası gibi eşyaları kullanma yetenekleri de azalabilir. Bu eşyaların ne olduklarını ve daha da önemlisi, ne için kullanıldıklarını, taranma ve diş fırçalamanın yapılması gereken işler olduğunu unutabilirler, daha önceden yapmış olduklarını düşünebilirler ya da temiz ve bakımlı görünme kaygılarını yitirebilirler.

Hastalık yerleştikten sonra, hastanız giyinmek, banyo yapmak veya tuvalete gitmek için sizin desteğinize ihtiyaç duyacaktır. Hastanın giyinme konusundaki problemleri hafifletmek için bazı pratik ve basit çözümler geliştirilebilir. Fazla veya mevsime uygun olmayan giyecekler kaldırılabilir. Düğmeli ve fermuarlı giyecekler yerine kullanımı daha kolay olan giysiler alınabilir. Yıkanma, demanslı hasta için karmaşık ve zor bir iş haline gelebilir. Hastayı, ne yapacağınızı adım adım açıklayarak, belirli bir düzen içinde, hep aynı şekilde ve aynı zamanda yıkamanız faydalı olacaktır.

Tuvaletle ilgili sorunlar

Alzheimer hastalarında bir başka problem de idrar tutamamaktır. Bu konuda atılacak ilk adım demans dışında bir sorunun olup olmadığının araştırılmasıdır. Eğer tıbbi başka bir sebep yoksa bazı basit tedbirler alınabilir. Örneğin, hasta sadece idrarını gece tutamıyorsa, hastanın akşam yemeğinden sonra içtiklerini sınırlayarak veya idrar tutamama sürekliyse gün boyunca düzenli aralıklarla tuvalete gitmesini sağlayarak bu problem hafifletilebilir. Gerekirse erişkin bezi kullanılarak bakım kolaylaştırılabilir.

Hastayı, yürüyüşe çıkarmak veya çiçek bakımı gibi basit işleri yapması konusunda teşvik edin. Demans, hastanın yeni şeyler öğrenmesini imkansızlaştırabilir. Fakat günlük ev işleri veya eski hobileri, hastaya anlamlı bir şeyler yaptığı ve işe yaradığı hissi verebilir. Müzik dinlemek de hastanın hoşuna gidebilir.

Demanslı hastalarda davranış değişikliği beklenen bir durumdur. Hasta, hafıza kaybı gibi zihinsel yeteneklerindeki bozulma ve kendine duyduğu güvenin giderek azalması nedeniyle çevresine karşı bazı şüpheler geliştirir. Bu şüpheler genellikle özel eşyalarının çalındığı ya da kendisine kötülük yapılmak istendiği şeklindedir. Hastanın bu tarz suçlamalarının arttığı dönemde güvenini kazanmak için sıcak, anlayışlı bir tavırla yaklaşılmalıdır. Suçlamaya karşı savunmaya geçmek, hastanın fikrinde ısrar etmesine yol açar. Bu tür suçlamalar, onaylamadan veya reddetmeden, içi boş kelimelerle (“öylemi?”, “bakarız” şeklinde) geçiştirilmelidir.

Saldırganlıkla başa çıkma

Demanslı hasta zaman zaman hırçın ve saldırgan olabilir. Bu tepki, kendisini güvenlikte hissetmemesi veya yeni sesler, olaylar ve insanlarla karşılaşması gibi birçok nedene bağlı olabilir. Hangi durumun nasıl bir tepkiye sebep olduğunu bilerek benzer durumların oluşmasından kaçınılabilir. Yine de, böyle olaylar ortaya çıktığında, hastayı sakinleştirmek için en iyi yol, öncelikle kendinizi sakinleştirmek, yavaş hareketler ve güven verici bir ses tonuyla konuşmaktır.

Depresyonla başa çıkma

Hastanın bağımsızlığını kaybetmesi ve yaşadığı başarısızlık hissi, genellikle içine kapanık olmasına yol açar. Hastanın depresyonunu arttıran ya da kendini iyi hissetmesini sağlayan insanları veya olayları gözlemleyin, olumsuz etkilerden kaçınmaya çalışın. Hekiminiz bu konuda yardımcı olabilecek bazı tedaviler de önerebilir.

Amaçsızca dolaşma ve uygunsuz ısrarlar

Hastanız çevrede amaçsızca dolaşabilir. Bu davranışın sebepleri, hareketsiz kalamaması, ağrısı olması, uygunsuz dış uyarılar karnının acıkması veya sadece tuvalete gitmek istemesi olabilir. Günlük egzersizler, dışa vurulamayan enerjinin sebep olduğu amaçsız dolaşmanın kontrol edilmesine yardımcı alabilir. Hastanızın çevresini algılama konusunda sorunları varsa ve evden uzaklaşıyorsa, kimliğini bildiren bir bilezik, kimlik kartı ve oturduğu yerin krokisinin yanında bulunması faydalıdır.

Hastanız olmadık zamanlarda olmadık isteklerde bulunup ısrarcı olabilir (geceyarısı dışarı çıkmak gibi). Bu durumda mümkün olduğu kadar zıtlaşmayın, hastanın dikkatini başka bir konuya çekmeye çalışın.

Alzheimer hastalarının yakınları ve bakım verenleri için hastalığın en zor belirtilerinden biri demansa bağlı ortaya çıkan davranış bozukluklarıdır. Bu davranış bozuklukları bakım vereni en çok tüketen, depresyona girmesine sebep olan hastalık belirtileridir.

Demansa bağlı davranış bozuklukları sinirlilik/saldırganlık, şüphecilik, hayaller görme, uyku düzensizliği, kişilik değişiklikleri, sürekli dolaşma, kaybolma ve eşya saklamadır. Bakım verenlerin uygulayabileceği bazı yöntemler ortaya çıkan bu davranış bozukluklarını azaltabilir ya da ortaya çıkmasını engelleyebilir. Hastada görülen davranış bozuklukları hakkında mutlaka tedavisini takip eden hekimine bilgi verilmelidir.

Sinirlilik/Saldırganlık: Hasta sürekli huzursuz, endişeli olabilir. Çevresindekilere sözel ya da fiziksel şiddet uygulayabilir. Kendisine zarar verici davranışları olabilir. Banyo yapmak istemeyebilir ya da banyo sırasında huzursuzlaşabilir. Genellikle bu davranışlarının bir sebebi olur. En öncelikle ne zamanlar, hangi olayla sinirliliği/saldırganlığı başlıyor bunu gözlemlemek ve bulmak lazım. Böylece sinirliliği/saldırganlığı geçirmek için bakım verenin nasıl bir yöntem izleyeceği de bulunabilir.

  • Eve bir misafir, tanımadığı biri geldiğinde,
  • Akşam, gece olduğunda,
  • Aç ya da susuz kaldığında,
  • Çok gürültülü bir ortamda ya da tam tersi çok sessiz, kimsenin olmadığı bir ortamda olduğunda,
  • Zorlandığı bir işi yaparken, yorulduğunda,
  • Ağrısını, kabızlığını, açlığını ifade edemediğinde,
  • Tuvalet ihtiyacı olduğunda, alt bezi ıslandığında ve bunu ifade edemediğinde,
  • Bakıcısı değiştiğinde, yer değişikliği olduğunda, gündelik düzeni değiştiğinde,

sinirliliği, saldırganlığı ortaya çıkabilir. Sinirlilik başladığında erkenden önlem almak ve uygun yöntemler uygulamak davranış bozukluklarının yatışmasını, azalmasını sağlayabilir. Bunun için önerdiğimiz yaklaşımlar şunlardır:

  • Hastayla basit cümlelerle konuşun. Tek bir seferde tek bir şeyi söyleyin. Örneğin “anne gözlüğünü odana koyduktan sonra yemeğini mutfakta yiyip gel” yerine her bir durumu tek tek söyleyin.
  • Hastaya güvende olduğunu, yanında sizin olduğunuzu sık sık söyleyin.
  • Evdeki, odasındaki eşyaları ve yerlerini değiştirmeyin. Hastanın çevresinde sevdiği eşyalarını, yakınlarının fotoğraflarını bulundurmak kendini daha güvende hissetmesini sağlar.
  • Sinirlendiğinde sakin bir ses tonuyla konuşup, yumuşakça dokunup ona sevdiği bir şeyler okuyarak, daha önceden sevdiği bir müziği dinleterek ya da şarkı söyleterek dikkatini başka bir yöne çekin. Hastayı dışarı çıkarabilirsiniz ya da o sırada birlikte onun hoşuna gidebilecek bir iş yapmayı önerebilirsiniz. Sinirlendiğinde dikkatini dağıtmak için aile albümlerine bakmak önerilebilir ancak bazen hasta hatırlamadığı için tam tersi öfkelenebilir.
  • Evde insan sayısı artıkça huzursuzluğu ortaya çıkıyorsa insan sayısını azaltın. Eve yeni biri gelecekse önceden hastaya onunla ilgili anılarını anlatmak, bilgi vermek, tanımadığı bir kişi olduğunda onunla az görüştürmek denenebilir.
  • Hasta tüm gün tek başına kalıyorsa, hastayla konuşan, ilgilenen kimse yoksa kendi kendine bağırarak, kendine vurarak ilgi azlığını telafi etmeye çalışabilir. Bu durumlarda hastayla gün içinde ara ara konuşmak, tanıdığı insanlarla daha fazla vakit geçirmesini sağlamak önerilebilir. Eğer sevdiği yakınları yanında yoksa, onların sesini hastayla konuşuyormuş gibi kaydedip sinirlendiğinde hastaya dinletebilirsiniz.
  • Hastanın günlük yapacağı banyo, kahvaltı, dolaşma, televizyon izleme gibi işleri her gün düzenli, aynı saatlerde ve aynı bakım veren ile yaptırmaya çalışın. Böylece hasta hangi zamanda hangi işin olacağını bilir ve de kafası fazla karışmaz.
  • Banyo sırasında huzursuzluğu/ saldırganlığı ortaya çıkıyorsa öncelikle hastanın gün içinde en sakin olduğu saatte, her zaman aynı düzen içinde banyo yaptırılmalıdır. Banyo yaptırırken sakin ve güven verici bir ses tonuyla sırayla ne yapacağınızı hastaya söyleyin. Su ve oda sıcaklığının çok yüksek ya da düşük olması hastayı rahatsız edebileceği için hastaya uygun şekilde ayarlanmalı.
  • Saldırganlığı başladığında hastayla fiziksel temasta bulunmayın, hastanın size zarar vermeyecek bir mesafede olmasına dikkat edin.
  • Evdeki aynalarda kendi görüntüsünü tanıyamaz ve o görüntüden korkup sinirlenebilir. Aynaları kaldırmak ya da kapatmak sorunu çözebilir.


Şüphecilik: 
Alzheimer hastalarında genellikle eşyalarının çalındığını, eşinin ona sadakatsiz olduğunu/aldattığını, kendisine yalan söylenildiği şeklinde şüpheler görülebilir. Hasta eşyalarını, parasını saklar ancak sakladığı yeri unutur ve yakınlarının çaldığını söyleyebilir. Aile üyelerinin yerine yabancıların geçtiğini düşünebilir. Ailesinin ona kötü davrandığını, eziyet ettiğini, işkence yaptığını söyleyebilir. Genellikle bakım veren hastaya “o senin damadın/gelinin, paranı çalmaz, o akrabamız, hiç böyle bir şey yapması mümkün değil!” gibi mantıklı açıklamalar yaparak ikna etmeye çalışırlar ancak bu açıklamalar hastanın daha çok sinirlenmesine yol açar.

  • Hasta bakım vereni suçladığında hemen tepki verilmemelidir.
  • Hastayı ikna etmeye, inandırmaya çalışmayın. Onunla tartışmayın. Tartıştıkça hasta daha çok öfkelenebilir.
  • Hastaya nazikçe dokunun ya da sakin bir ses tonuyla konuşarak onu sakinleştirmeye çalışın. Hastaya güvende olduğunu söyleyin.
  • Hastanın suçladığı kişilere, Alzheimer hastalığı nedeniyle hastanın bu şekilde davrandığını açıklayın.
  • Kaybolan eşyayı hastayla birlikte arayın, bu arada da bulduğunuz başka bir eşya (örneğin bir fotoğraf) ya da konu hakkında konuşmaya başlayıp hastanın dikkatini kaybolan eşyadan uzaklaştırmaya çalışın.
  • Yaşlının en çok kaybolan eşyalarından, kaybolduğu zaman yerine koymak için fazladan anahtar, gözlük gibi eşyaları evde bulundurun ve hasta kaybettiğini/çalındığını söylediğinde arıyormuş gibi yaparak bu eşyaları ona verin.

Hayaller görme (Halüsünasyonlar): Gerçekte var olmayan şeyler görme, işitme, koklama, dokunmadır. Alzheimer hastaları sıklıkla ölmüş yakınlarının hayallerini görür, onlarla konuşurlar. Televizyonda izlediği kişiler gerçekte varmış gibi onlarla konuşur, odanın içinde olduklarını söyleyebilir. Televizyonda şiddet içeren programların gerçek olduğunu zannedebilir.

  • Hastaya bu görüntülerin gerçek olmadığını, hayal olduğunu anlatmaya, onu inandırmaya çalışmayın.
  • Dikkatini başka bir olaya yönlendirmek örneğin başka odaya götürmek, dışarıya çıkarmak işe yarabilir.
  • Televizyon izlerken hayal görmeleri artıyor ve daha öfkeleniyorsa televizyon izletmeyin. Televizyon yerine radyodan müzik, haber dinletmek daha iyi bir yol alabilir.
  • Hastanın işitme ya da görme azlığı varsa mutlaka gözlük ya da işitme cihazını kullanmasını sağlayın.

Uyku düzensizliği: Yaşlılarda uyku miktarı, uyku ihtiyacı azalır. Alzheimer hastalarında ise hem yaşa bağlı uyku miktarında azalma hem de gece az uyuma, gündüz ise aşırı uyuma gibi şikayetler sıktır.

  • Hastanın gündüz uyumamasını sağlayın.
  • Akşamları sakin, az ışıklı, sessiz bir ortamda olması sakinleşmesini ve uykusunun gelmesini kolaylaştırabilir.
  • Uykusu gelmeden hastayı yatağa yatırmayın. Gece ne kadar geç yatarsa yatsın sabahları aynı saatte uyandırın.
  • Kafeinli içecekler vermeyin.
  • Her gün egzersiz ya da yürüyüş yaptırın.


Kişilik Değişiklikleri:
 Hastada Alzheimer Hastalığının başından itibaren kişilik değişiklikleri görülebilir. Yıllardır alışık olunan kişilik özelliklerinden farklı tepkiler ortaya koyması hasta yakınları için sıkıntı yaratan yeni bir durumdur. Hasta eskiden sakin, az konuşan biriyken sürekli konuşuyor, eski aile sırlarını ya da eşiyle arasında geçen kötü olayları yıllar geçmiş olsa da sürekli herkesin önünde çekinmeden söylüyor olabilir. Bazı hastalar uygunsuz cinsel içerikli şakalar, imalar ve de davranışlarda bulunabilir. Tüm bunlar aile için yıkıcı etkileri olabilecek davranış bozukluklarıdır.

  • Öncelikle hastada görülen kişilik değişiklikleri hastanın abartması, huysuzluğu/inatçılığı değil, Alzheimer hastalığının bir belirtisi ya da depresyon nedeniyle olduğunu hatırlamak ve diğer aile bireylerine de hatırlatmakta fayda var.
  • Hastayla tartışmaya girmeyin. Öfkenizi belli etmemeye çalışın.
  • Hastanın dikkatini konuştuğu uygunsuz, olumsuz olaylardan başka bir konuya yönlendirmeye çalışın.

Sürekli dolaşma: Alzheimer hastaları tüm gün evde olmaktan ve de az hareket etmekten dolayı enerjilerini boşaltamaz ve sürekli dolaşma ihtiyaçları olabilir. Tüm gün evde hiçbir şey yapmadan durmaları, hastaların çok sıkılmasına ve sürekli dolaşmasına yol açabilir. Bakım vereni evin içinde sürekli takip etmek isteyebilirler.

  • Sürekli dolaşan yaşlı için rahatça dolaşabileceği, güvenli bir alan sağlayın.
  • Evde yürüyüşüne engel olacak eşyaları ortadan kaldırın, yerde kaymaz halılar olmasını sağlayın.
  • Her gün düzenli olarak en az 1 saat dışarıda güvenle dolaşabileceği bir yere çıkarıp dolaştırın. Örneğin hava iyiyse parkta ya da hava kötüyse alışveriş merkezlerinin sakin olduğu saatlerde birlikte yürüyüş yapın.
  • Evde yapabileceği sebze, meyve yıkamak gibi basit ev işlerini sizin gözetiminizde yaptırın.
  • Sürekli dolaşırken, bastığı yeri daha iyi görebilmesi için iyi bir aydınlatma sağlayın. Gece dolaşıyorsa korkmaması ve düşmesini engellemek için tuvalet, banyo, koridora hafif bir aydınlatma sağlayın.
  • Ayağında uzun süre dolaşırken rahatsız etmeyecek ayakkabılar olmasını sağlayın.
  • Dolaşırken enerji kaybettiği için eline yiyebileceği hafif atıştırmalık yiyecekler verebilirsiniz.
  • Hastaya severek yapabileceği ve vakit geçirebileceği uygun aktiviteler bulmaya çalışın.


Kaybolma:
 Hastalar unutkanlık nedeniyle kendi evlerinde olmadıklarını zannedebilirler ve kendi evlerine gitmek için evden çıkmak isteyebilirler. Sürekli dolaşma istekleri olan Alzheimer hastaları da evden dışarı çıkıp dolaşırken kaybolma olasılıkları artar.

  • Hastaların kaybolma olasılığına karşı, isminin ve adresinin yazılı olduğu bir bileklik takılmalıdır.
  • Özellikle hastalığın ilerleyen dönemlerinde yaşlı tek başına dışarı çıkarılmamalıdır.
  • Evin kapısı hastanın açamayacağı şekilde kilitli tutulmalıdır.
  • Eğer evden çıkmak istemesi çok sık ve zorlayıcı oluyorsa ayakkabılarını, paltosunu görmeyeceği bir yere koyun.

Eşya Saklama/Dolap Boşaltma: Hasta sürekli dolapları boşaltıyor ya da eşyaları sürekli saklıyor olabilir. Bu davranışı sıkıldığı için yapıyor olabilir.

  • Dolaplardaki tehlikeli maddeleri hastanın ulaşamayacağı yerlere kaldırın, kilitleyin.
  • Değerli eşyaları, evrakları hastanın ulaşamayacağı yerlere kaldırın.
  • Hastanın eşyaları sıklıkla sakladığı yeri tespit edip sık sık hasta görmeden burayı kontrol edin.

Hastanın rahatça istediği eşyayı saklayabileceği, biriktirebileceği, boşaltabileceği uygun bir dolap ya da yer yapın.

Alzheimer hastalığı olan birine bakmak kolay değildir.Alzheimer hastalarının özel bir bakıma ihtiyaç duymaları nedeni ile bakıcı olarak çalışan personelin titizlikle seçilmesi ve bu hastalık konusunda bilgili olması çok önemlidir.  Türkiye Alzheimer Derneği bu konudaki ihtiyaca yanıt vermek üzere Darülaceze ve belediyeler ile işbirliğine giderek “Yaşlı ve Alzheimer Hasta Bakımı Personel Eğitimi’’  programlarını gerçekleştirmektedir.

Alzheimer Hasta Bakıcısının sahip olması gereken en temel özellikler şunlardır:

  • Güler yüzlülük ve sevecenlik
  • Hoşgörü ve sabır
  • Temizlik ve hijyen kurallarına uyum
  • Olumlu iletişim ve empati yeteneği
  • Saygılı davranış ve temel görgü kurallarına uyum
  • Uyumluluk

Alzheimer hastaları bakımında kişiye özel çözüm yöntemleri üretilmelidir.  Bunun için hasta bakıcının iyi bir gözlem yapıp, hastayı iyi tanıması gereklidir. Böylece, hastaya daha iyi bir bakım ve desteği sağlayabilirler.

Hasta bakımında bakıcının temel sorumluluklarını şöyle özetleyebiliriz:

  • Hijyen koşulların sağlanması
  • Hastanın yeterli beslenmesi ve yeterli sıvı almasının sağlanması
  • İlaçlarının zamanında ve tam olarak verilmesi
  • Hastanın sosyal ve fiziksel olarak aktif tutulması (yürüyüş, egzersiz programı, ev içi aktiviteler vb.)
  • Hasta fiziksel ihtiyaçlarını gideremeyecek durumda ise gerekli destek ve hizmetin sağlanması.

Demans belirtilerinin, bakımı ile ilgilendiğiniz kişiyi ne şekilde etkilediğine tanık oldukça olası tehlikelere karşı endişe duyabilirsiniz. Bu gerçekçi bir korkudur. Demansı olan pek çok kişi sadece hafıza kaybı, dalgınlık ve oryantasyon bozukluğu gibi belirtilerden değil, aynı zamanda görme bozukluğu, dengesizlik ve işitme bozukluğu gibi fiziksel problemlerden de yakınır. Bunun sonucu olarak, yanma, bir yerlerini kesme, düşme, elektrik çarpması ya da zehirlenme, yanlış ilaç alma, yangına ya da gaz patlamasına sebebiyet verme gibi pek çok tehlikeye maruz kalabilir. Kaza riskini tamamen yok etmek için, hastanın özgürlüğünü ciddi derecede kısıtlamanız ve yirmi dört saat boyunca göz altında olmasını sağlamanız gerekebilir. Bu nedenle, bağımsızlık ve özgürlük ile güvenlik arasında bir denge oluşturmak gereklidir. Demansı olan kişi için güvenli bir ortam oluşturmak ve hastanın kendisini güvende hissetmesini sağlamak önemlidir. Göreceli olarak güvenli bir ortamda, belli bir dereceye kadar özgür olmasını sağlasanız bile, demansı olan kişi kendini güvende hissetmeyebilir. Onun için her şey gariptir, bir süre sonra aileden birilerini bile tuhaf bulmaya başlayabilir. Bu nedenle, demansı olan kişinin neler hissettiğini anlamaya çalışmalı, değişmeyen, güvenli bir ortam sağlanmalı, ayrıca, endişelenmeye neden olacak herhangi bir şey olmadığı konusunda güven telkin edilmelidir.

Güvenli bir ortam ve güven duygusu nasıl sağlanmalı?

  • Kendinizi demansı olan kişinin yerine koymaya çalışarak düşünün, böylece tehlike yaratacak şeyleri fark edebilirsiniz.
  • Mutfak aletleri, ilaçlar, ev temizleme ürünleri gibi tehlikeli olabilecek her şeyi kilit altında tutun. Bazı durumlarda hastanın tehlikeli olabilecek odalara girişi yasaklanabilir.
  • Demansı olan kişinin evin içinde rahat hareket edebilmesi için mobilyaları düzenleyin ve tırabzanlar yaptırın.
  • Halılar ve kilimleri halı altı kaymazları ile yere sabitleyin ve yerleri cilalamaktan kaçının.
  • Kapılara ve pencerelere kilit takın. Ancak olası bir acil durumda kolaylıkla açılabildiklerinden emin olun.
  • Odaların ve hollerin iyi aydınlatıldığında emin olun. Geceleri hastanın yatak odası ile banyo arasında sürekli yanan bir ışık bırakılmalıdır.
  • Elektrikli aletleri kontrol edin ve açıktaki kabloları ortalıktan kaldırın. Traş makinesini, saç kurutma makinesini hatta elektrikli ısıtıcıları banyodan kaldırın.
  • Demansı olan kişinin iyi ısındığından emin olun.
  • Demansı olan kişi düştüyse ve durumu ciddi gibi gözüküyorsa, yerinden kımıldatmaya çalışmayın ve anestezi gerekebileceğinden içecek herhangi bir şey vermeyin. Sıcak tutun ve bir ambulans çağırın.

Demansı olan kişi kendini yaktı ya da haşladıysa yanık bölgesine, ciltteki ısıyı ve ağrıyı azaltması için, en azından on dakika boyunca soğuk su uygulayın. Yüzük, saat, mücevher gibi sıkan şeyleri çıkarın. Herhangi bir merhem sürmeyin; doktorunuzla temas kurun ya da hastayı hastaneye götürün.

Hayatınız sadece hastanızdan ibaret değildir, unutmayın, siz ne kadar iyi olursanız, hastanıza o kadar yardımcı olabilirsiniz.

Demanslı kişiye baktığınız zaman kendi ihtiyaçlarınızı dikkate almamanız ve fark ettiğinizde de unutmanız çok kolaydır. Sahip olduğunuzu sağlığınızı korumak için ve yaşantınızın diğer yönleri kadar iyi geçirebilmek için girişimlerde bulunmanız önemlidir. Bu da kendinize olan güveninizi kaybetmemenin ve hastalıkla baş etmeye devam edebilmenize yardımcı olur.

Demanslı kişinin bakımında yardıma ihtiyacınız olmadan önce ne gibi yardımları elde edebileceğinizi öğrenmeyi deneyin. Bu yardımları bölgenizdeki Türkiye Alzheimer Demeği’ne sorarak öğrenebilirsiniz. Demans rahatsızlığı olan kişilerin ihtiyaçlarını ve bu kişilerin bakımıyla ilgilenirken kendinize en iyi şekilde nasıl bakacağınızı açıklayan bir kitapçık Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından yayınlanmıştır. Türkiye Alzheimer Derneği tarafından tercüme edilen “Bakıcının Bakımı” kitapçığında ihtiyacınız olan temel bilgileri detaylı olarak bulabilirsiniz.

Bakıcının Bakımı kitapçığını indirmek için tıklayınız

Aile ve Arkadaşlar

Şu anda iyi baş edebiliyor olsanız bile demanslı kişini bakımının giderek fiziksel ve duygusal olarak tüketici olacağım fark ettiğinizde yardıma ihtiyacınız olacaktır.

  • Diğer aile fertlerini baştan itibaren bakıma dahil etmeyi deneyin. Böylece tüm sorumluluk sizin üzerinizde olmaz. Her gün bakımı teklif etmeseler bile siz bir mola verdiğinizde kişiyle ilgilenebilirler veya bakım maliyetinde maddi olarak katkıda bulunabilirler.
  • Teklif edildiği zaman her zaman arkadaşlarınızdan veya komşularınızdan yardım kabul etmeye çalışın. Eğer baş edebildiğinizi söylerseniz tekrar teklif etmeyi düşünmeyebilirler.
  • Kişilere nasıl yardım edebileceklerim söyleyin. Böylece neler yapabileceklerini açıkça bilirler. Örneğin, siz başka bir şeyle uğraşırken kişi ile bir saat oturmalarım veya onları yürüyüşe götürmelerim isteyebilirsiniz.
  • İnsanların desteğine değer verdiğinizi ve sizinle görüşmek için telefonla düzenli aramalarının veya sohbet için uğramalarının sizde nasıl farklılık yaratabileceğini açıkça ifade edin.

Sağlığınız

Sağlığınızı kontrol etmek için düzenli olarak doktorunuzu görün ve onun sizin yaşadığınız problemlerin ve streslerin farkında olduğundan emin olun.

  • Eğer kendinizi çok keyifsiz veya endişeli hissetmeye başlarsanız en kısa sürede doktorunuzla görüşün. Bu tür duyguları erken bir safhada çözmeye çalışmak daha kolaydır.
  • Dengeli bir beslenme biçimiyle yemek yediğinizden emin olmaya çalışın. Bu daha iyi hissetmenize ve daha iyi baş etmenize yardımcı olacaktır.
  • Yeterli uyku uyuduğunuzdan emin olun. Eğer uykunuz demanslı kişi tarafından sürekli olarak bozuluyorsa profesyonellerden tavsiye isteyin.
  • Eğer demanslı kişiye hareket etmesi için yardım ediyorsanız belinize zarar vermekten kaçınmak için dikkat etmelisiniz. Bir fizyoterapistten öneri isteyin.
  • Düzenli egzersiz sağlınız için çok önemlidir ve size daha fazla enerji verecektir. Her gün temiz havada yürüyüş yapmaya ya da evde bazı egzersizleri yapmaya çalışın. Doktorunuz önerebilir.
  • Eğer çok keyifsiz olmaya başladığınızı keşfediyorsanız doktorunuzdan bazı rahatlama veya nefes egzersizleri tavsiye etmesini isteyiniz.

Kendiniz İçin Zaman

Sakinleşmek veya sadece kendiniz adına bir şeyler yapmak için kendinize zaman ayırdığınızdan emin olun. Eğer demanslı kişiyi yalnız bırakamıyorsanız aileniz veya arkadaşlarınız bu zamanı size verebilir ya da gündüz bakımevleri veya evde bakım veren servisler bu konuda uygun olabilir.

  • Eğer yapabiliyorsanız her gün kendiniz için az da olsa zaman ayırmayı deneyin; belki bir fincan çay içmek ve gazete okumak için , müzik dinlemek veya kısa bir yürüyüşe gitmek için. Bununla ilgili olarak kendinizi suçlu hissetmeyin. Bu sizin iyiliğiniz için önemlidir.
  • Haftada bir gün gibi arkadaşınızla buluşmak için veya hobinizi devam ettirmek için ya da eğlenceli bulduğunuz ve dışarıdaki dünyayla temasım sağlayacak bir şey yapmak için dışarıya çıkmaya çalışın.
  • Eğer enerjinizi toplamak için düzenli hafta sonları veya bir hafta kadar ara vermeye deneyin.

Kendinizi Kutlayın

Bazen takdir edilmeyen bir işi yapmış gibi hissedebilirsiniz. Demanslı kişi sizin gayretlerinizi artık takdir etmiyor gibi gözükebilir ve diğerleri ne kadar çok çalıştığınızın tartanda olmayabilir. Zaman zaman kendi sırtınızı okşamaya ihtiyaç duyarsınız. Kendinizi takdir edin;

  • Gün ve gün çok güç bir durumun üstesinden gelme başarısı gösterdiğiniz için
  • Giderek daha esnek ve toleranslı olduğunuz ve sahip olduğunuzu bilmediğiniz yeni güçleri ve becerileri keşfettiğiniz için

Size ihtiyacı olan birisi için orada olduğunuzdan dolayı.

Şunu unutmamak gerekir ki, bir kişi demansa yakalandığında ailedeki herkes bu durumdan etkilenir. Çocuğunuz sizi daha fazla üzeceğini düşündüğü için size endişelerinden bahsetmekten veya duygularını göstermekten korkabilir. Nazikçe yüreklendirmeye ihtiyaç duyabilirler. Çocukları soru sormaları için yüreklendirin ve söyleyeceklerini dinleyin, böylece onları neyin endişelendirdiğini anlayabilirsiniz.

Küçük çocuklar yakınlarının neden bu kadar garip davrandığının onlara hatırlatılmasına ihtiyaç duyarlar ve yeni problemler çıktıkça bütün çocuklar kendi duyguları hakkında konuşmaya ihtiyaç duyabilirler. Tartışmak istedikleri zorluklar şunlar olabilir:

  • Sevdikleri kişiye olanlar yüzünden duydukları üzüntü ve kişinin geleceği için hissettikleri kaygı.
  • Yakınlarının davranışları yüzünden duydukları korku, can sıkıntısı, rahatsızlık veya utanç ve belki de böyle hissettikleri için duydukları suçluluk.
  • Kendilerinden sorumlu olmuş bu kişiye karşı sorumluluk duymaları gerektiğini varsaymaları.
  • İşlerin eskiden olduğu gibi olmaması veya yakınlarıyla artık iletişim kuramamaları yüzünden hissettikleri kaybetme duygusu.
  • Diğer aile üyelerinin stresli olması ve eskisinden çok daha az zamanları olması yüzünden duyulan kızgınlık.

Demanslı kişinin bakımına ve ilgisini uyandırmaya çocuklarınızı da dahil edecek yollar bulmaya çalışın. Ancak onlara çok fazla sorumluluk yüklemeyin ve bunların zamanlarının çoğunu almasına izin vermeyin. Çocuklarınızı normal hayatlarına devam etmeleri için teşvik etmek çok önemlidir.

  • Kişiyle kısa zaman için bile birlikte olmalarının ve sevgi ve şefkat göstermelerinin yapabilecekleri en önemli şey olduğunu vurgulayın.
  • Yakınlarıyla geçirdikleri zamanın zevkli olmasını sağlamaya çalışın – örneğin birlikte yürüyüşe çıkmak, oyun oynamak, eşyaları yerleştirmek veya geçmiş olaylardan bir defter yapmak gibi.
  • Yakınlarınızın eskiden nasıl olduğu hakkında konuşun ve çocuğunuza fotoğraflar ve hatıralar gösterin.
  • Hastalık zamanında bile, geçirilen güzel zamanları hatırlatması için çocuğunuz ve yakınınızın birlikte fotoğraflarını çekin.
  • Bu konuda mutlu olduklarından ve durumla başa çıkabileceklerinden emin olduktan sonra çocuğunuzu yalnız başına kısa süre için bile olsa görevlendirmeyin.

Çocuğunuza, yakınınızın bunu anlayabilecek ve kendini ifade edebilecek olsa onunla ne kadar gurur duyacağını söyleyin.

Yakınınızın Güvenliği İçin Alabileceğiniz Önlemler :

  • Eve girişte ve odaların girişinde küçük eşikler varsa, bunları kaldırın.
  • Kesici aletleri ve tutuşturucu malzemeleri ondan uzak tutun.
  • Elektrikli aletlerin fişini prizde bırakmayın.
  • Musluklardan akan suyun vücut ısısından daha sıcak olmasına izin vermeyin.
  • Kullanmadığınız zamanlarda ocağın gaz vanasını kapalı tutun.
  • Banyoda oturarak yıkanabilmesi için bir tabure bulundurun, kalmasını kolaylaştıracak tutacaklar yerleştirin.
  • Küvet zeminine kaymayı önleyecek bir malzeme serin.
  • İlaçları ve zehirlenmeye meydan verebilecek temizlik ürünlerini kilitli bir dolapta tutun.
  • Kırılabilecek eşyaları ve sert köşeli mobilyaları ortadan kaldırın.
  • Yutulma ihtimali olan ufak cisimleri ortalıkta bırakmayın.
  • Kapı ve pencereler için kilit mekanizması temin edin.
  • Kilim ve halıların altına kaymayı önleyecek malzeme yerleştirin.
  • Yürümeyi zorlaştırmamak için odalar ve koridorda fazla eşya bulundurmayın.
  • Yakınınız basamak gibi algılayıp dengesini kaybedebileceğinden, enine çizgili desenli halıfleks ve yer karosu kullanmayın.
  • Evin içinde merdiven varsa, önüne kilitli parmaklık koydurun.
  • Yangın ihtimali doğurabileceğinden, sigara içmemesine dikkat edin.
  • Yakınınızın tedavisini unutabileceğini göz önünde bulundurarak, ilaçlarını düzenli alıp almadığını takip edin.
  • Geceleri ev ortamını yeterli derecede aydınlatın.
  • Yakınınıza dışarı çıkarken mümkün olduğunca eşlik etmeye çalışın.
  • Tek başına dışarı çıkarken hasta adının, soyadının ve hasta yakınının iletişim bilgilerinin yazılı olduğu bilekliğin takılı olduğundan emin olun.
  • Hesap yapmakta ve paraları tanımakta zorlanabileceğinden, yalnız alışveriş etmesine izin vermeyin.
  • Cebinde çok miktarda para bulundurmamasına dikkat edin.

Bakım Önerileri