11Ağu

Türkiye Alzheimer Derneği (TAD) saglikveyasam.com işbirliğiyle yeni bir farkındalık geliştirme ve eğitim projesine imza attı.
Alzheimer Hastalığı ile ilgili merak edilen ve yanıtları bilinmesi gereken soruların, konuyla ilgili uzman kişiler tarafından yanıtlandığı videolardan oluşan “300 soru” paketi
pek yakında Alzheimer Derneği’nin web sitesinde yayına geçecek.
Alzheimer Hastalığı belirtileri, tedavisi hakkında merak edilenler ve Alzheimer hastasına bakarken gerekli bilgileri kapsayan soruların yanıtları geniş bir yelpazeye yayılan
uzmanlar grubu tarafından verildi. Genel Bilgiler, Unutkanlık, Demans ve Alzheimer
Hastalığı, Alzheimer Hastalığı’nın seyri ve evreleri, Alzheimer Derneği & Gündüz Yaşam Evi, Yasal Haklar ve Hukuki Sorunlar, Tanı ve Genetik, Tıbbi Durumlar,
hasta bakımı, uyku, iletişim, genel olarak tedaviler, ilaç tedavileri, koruyucu tedaviler ve hasta yakını gibi başlıkları kapsayan video setinde şu gibi soruların yanıtları
veriliyor:
3 Hastam ilaç içmek istemiyor. Ne yapalım?
3 Eve gelen herkesi hırsızlıkla suçluyor? Ne yapmalı?
3 Çiğnemeyi unuttu, ne yapmalıyım?
3 Bakım verende Tükenme Sendromu nedir?
3 Ailemde AD var, riskim nedir?
3 Azheimer ilaçları nasıl etki eder?
3 Alzheimer hastası PSİKOterapi olur mu?
3 Beslenme sorunlarına pratik çözümler? (-Yemek yediğini unutuyor. Sürekli yemek istiyor. Vermeyince de komşulara onu aç bıraktığımızı söylüyor. Kilo aldı, nasıl bir yol izleyelim.)
3 Alzheimer hastası ne zaman huzur evineyerleştirilebilir?
3 Hastamı ne kadar sıklıkla doktora götürmem gerekiyor?
3 Alzheimer teşhisi hangi testlerle anlaşılır?
3 Azheimer Hastalığı’nın erken teşhisi mümkün müdür?
3 Alzheimer hastaları dolandırılınca ne yapılmalı?

Soruları yanıtlayan isimler arasında, Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu, Türkiye Alzheimer Derneği Başkanı; Prof. Dr. Murat Emre Nöroloji Uzmanı; Prof. Dr. Mehmet
Akif Karan, İstanbul Tıp Fakültesi, Geriatri Bilim Dalı; Doç. Dr. Gülistan Bahat Öztürk, İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı; Doç. Dr.
Başar Bilgiç, İstanbul Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı; Prof. Dr. Haşmet Hanağası, İstanbul Tıp Fakültesi, Nöroloji Anabilim Dalı; Prof. Dr. Mustafa Bakar, Nöroloji
Uzmanı; Prof. Dr. Türker Şahiner, Nöroloji Uzmanı; Sami Şentürk, Sosyolog; Prof. Dr. Şevki Sözen, İstanbul Tıp Fakültesi, Adli Tıp Anabilim Dalı; Füsun Kocaman, Türkiye
Alzheimer Derneği Genel Sekreteri; Gökhan Erkol; Ümmügül Geyik, TAD Sorumlu Hemşire; Prof. Dr.Hakan Gürvit, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi
Nöroloji Ana Bilim Dalı Başkanı; Prof. Dr. Gökhan Erkol, Nöroloji Uzmanı; Doç. Dr. Eylem Şahin Cankurtaran, Ankara Dış Kapı Eğitim Araştırma Hastanesi, Psikiyatri
Kliniği; Doç. Dr. Barış Topçular, İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı; Prof. Dr. Demet Özbabalık, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Tıp
Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı; Prof. Dr. Aynur Özge, Mersin Üniversitesi, Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı; Prof. Dr. Esen Saka, Hacettepe Üniversitesi, Nöroloji
Anabilim Dalı; Doç. Dr. Nil Tekin, Türkiye Alzheimer Derneği İzmir Şube Başkanı; Prof. Dr. Hüseyin Alparslan Şahin, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Tıp fakültesi Nöroloji
Anabilim Dalı; Doç. Dr. Özlem Erden Aki, Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı; Doç. Dr. Bülent Saka, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp
Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı; Doç Dr. Erguvan Tuğba Özel Kızıl, Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı.
Geriatrik, Psikiyatri Birimi; Sami Şentürk, İBB Engelliler Müdürlüğü, Sosyolog; Prof. Dr. Mustafa Cankurtaran, Hacettepe Tıp Fakültesi, Geriatri Bilim Dalı Başkanı; Prof.
Dr. Neşe Tuncer, Marmara Üniversitesi, Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi; Prof. Dr. Görsev Yener, Dokuz Eylül Üniversitesi, Tıp Fakültesi Nöroloji
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi gibi isimler yer alıyor. 6 Alzheimer Haber

Ameliyatlar Alzheimer Hastalığı’nın gidişini etkiler mi?
Ne tedbir alalım?
Prof. Dr. Mehmet Akif Karan –

Farklı tip hastalıkların ortaya çıkması çok yaygındır. Dolayısıyla ameliyatlara ihtiyaçları olabilir. Ameliyatların bu hastalarda önemli
etkileri söz konusudur. Birincisi ameliyattan önce hastalarda Alzheimer Hastalığı’nın olup olmadığının bilinmesi çok önemlidir. Çünkü, Alzheimer Hastalığı
varolan kişilerde ameliyatların öncesinde, ameliyat esnasında ve sonrasındaki sorunları çok yakından izlemek gerekir. Ameliyatlarla ilişkili olabilecek olan
komplikasyonlar Alzheimer hastalarında daha sıktır ve daha kolay ortaya çıkar. Hastalar iyi takip edilmezse, cerrahi girişimlerin sonuçları da daha kötü olabilir.
Yine ameliyat döneminde hastaların delirium dediğimiz bozukluklara maruz kalması söz konusu olabilir. Delirium akut olarak hızlı bir şekilde ortaya çıkan,
değişkenlik gösteren, saatler-dakikalar içinde değişebilen ve genellikle onu kolaylaştıran bir faktörün sorumlu olduğu bir beyin fonksiyon bozukluğudur. Alzheimer
hastalarında bu çok daha kolay ortaya çıkar. Bu nedenle, deliriumdan korumak, delirium varsa, bunu takip etmek gerekir. Yine ameliyatlardan sonra hastaların günlük
yaşam fonksiyonlarında bozulmalar da görülebilir. Bu da sürpriz değildir. Dolayısıyla bu hastaların ameliyattan önce tanılarının konulması esastır. Ameliyat döneminde
yakından takip edilerek oluşabilecek her türlü, su dengesi, tuz dengesi, ilaçların etkileri veya kandaki oksijen – karbondioksit oranlarıyla ilgili bozukluklar veya
beslenmeyle ilişkili bozukluklar veya diğer organların bozuklukları
gibi konularda yakından takip edilmesi veya ameliyat sonrasında da günlük hayata tam
uyumunu sağlayacak şekilde yakından takip edilmesi hekimler için çok
önemlidir.

 

Alzheimer hastasına hangi aktiviteleri yaptırabilirim?

Doç. Dr. Gülistan Bahat Öztürk –

Her insan için belirli aktiviteler kendisini önemli ve faydalı  issettirir bu nedenle her insanın belirli aktiviteleri yapmaya ihtiyacı vardır. Aynen bizlerin normal yaşantımızda olduğu gibi. Bu Alzheimer hastası yani bunama hastası için de  eçerli. Neler yapılabilir? Örneğin, havlu katlamak çok fazla bilişsel fonksiyonlara ihtiyaç duyulan bir aktivite değildir ve geçmişin verdiği alışkanlıklarla yapılabilir. Buna benzeyen örneğin mercimek ayıklamak, pirinç ayıklamak, çorapları eşleştirmek, bir yün çilesini yumak haline getirmek, toz almak, bunlar genellikle çok ileri demans hastaları dışında
başarıyla yerine getirilebilecek aktiviteler. Örneğin belki yemek hazırlayamayabilir, ama sofrayı kurarken size yardımcı olabilir. Salatanın limonunu sıkabilir. Bunları
yapabilmesini olabildiğince desteklemeyi tavsiye ediyoruz biz. Bazı şeylerde kolaylaştırmak gerekebilir mutlaka ama yapabildiği aktivitelerde mümkün mertebe tek başına, bağımsız yapabilmesini arzu ederiz. Bunun dışında
fiziksel bazı aktiviteler önem taşıyor. Daha rahat bir uyku uyuyabilmesi, bazen bunama hastalığının bazı evrelerinde amaçsız gezinmeler, dışarıya çıkmayı istemeler, evden
kaçıp kaybolmalar… bunlar olabilir. İşte bunları da azaltabilmek ve önüne geçebilmek adına yeterli fiziksel aktivitenin yaptırılması önem taşıyor. Hastayı her gün -hava çok kötü değilse- sizinle birlikte yürüyüşe çıkartabilirsiniz. Havanın kötü olduğu günlerde
bir alışveriş merkezine gidip vitrinlere bakabilirsiniz. Genellikle aynı güzergahta ve yaklaşık aynı yerlerde aktivite yaptırmanız iyi olabilir kafa karışıklığı olmaması
adına. Bunları önerebiliriz kısaca.

 

Azheimer hastasında banyoda dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?

Doç. Dr. Gülistan Bahat Öztürk –

Banyoyla ilgili problemleri iki kategoriye ayırabiliriz. Bir tanesi banyo
yapmak istemeyebilir, ikincisi banyo yaptırırken nasıl güvenli banyo yaptırabiliriz? Eğer kişi banyo yapmak istemiyorsa bu, en son banyo ne zaman yaptığını
unutmasıyla alakalı olabilir. Ve de böyle bir ihtiyacın farkında olmamasıyla alakalı olabilir. Böyle bir durumda hastaya nazikçe, onu ikna ederek, “sen kaç gündür
banyo yapmadın, kokuyorsun, o yüzden banyo yapman lazım” gibi komplike ve onu utanç içinde bırakacak cümleler kurmamak gerekir. Örneğin, “babacığım,
banyoyu doldurdum, küveti doldurdum, banyo yapmamız gerekiyor. Hadi küvetin içine gir” şeklinde basit, kolay yapabileceği, sizi anlayabileceği cümleler kurmaya
çalışmak uygun olur. Yine sonrasında sevebileceği bir aktiviteyle ilişkilendirirseniz, banyoya ikna etmek daha kolay olabilir. Örneğin tatlıyı çok seviyorsa “banyomuzu yapalım, peşine çok güzel bir tatlı yiyelim seninle” demek kişiyi yine ikna edebilir. Bunlar banyo yapmak istemeyen bunama hastaları için önerebileceğimiz maddeler.

Peki banyoda neler yapmamız gerekiyor, banyo güvenliği adına? Yaşlılarda düşmeler genellikle daha sıktır. Denge problemleri, hem kireçlenme nedeniyle, hem bilişsel fonksiyonlardaki azalma ve tehlikeyi fark edememe nedeniyle
düşmeler daha fazla gördüğümüz problemlerdir. Bu anlamda banyolar sulu yüzeyler,  aygan yüzeyler olduğu için, kaymayan banyo halılarıyla döşenmeleri mutlaka
önerilir. Bunun dışında yine hastanın banyoyu kabul edebilmesi için, günün hangi saatinde, gençliğinden beri banyo yapmaya alışkınsa genellikle o saatlerde
hastaya banyo teklif etmek daha kolay kabul etmesiyle sonlanacaktır. Kimi insanlar sabah kalkınca duş alır, kimi insanlar gece yatmadan önce alır. Eğer siz gece
yatmadan önce duş almaya alışkın bir insana sabah mutlaka duş aldırmaya çalışırsanız bir takım zorlu reaksiyonlarla karşılaşabilirsiniz. Bu nedenle kişinin
geçmişteki alışkanlıklarını kaale almak, gözönünde bulundurmak gereklidir çoğu zaman. Yine belirli bir rutini olabilir hastanın. Örneğin erkek hasta önce
traş olup sonra duşunu alıp sonra kahvaltısını yapıyor olabilir erişkin yaşından itibaren. Bunama hastalığına yakalanmadan önce. Yine böyle bir rutin, önce traş
olması, sonrasında banyoya sokulması, sonrasındakahvaltı edeceğinin ifade edilmesi kişinin daha kolay banyoyu kabul etmesiyle sonlanabilir.

Yeniden güvenlik önlemlerine dönecek olursak, yerin kaymaması için kaymaz banyo halılarından bahsettik. Yine kişinin rutininde, daha önce küvette banyo yapmak,
doldurarak banyo yapmak alışkın olduğu bir prosedürse, küvette ama hayır duş şeklinde banyo yapması daha alışkanlığı dahilindeyse duşta banyo yapması daha uygun
olur. Yine bunama hastalığının evresi özellikle hastalık ilerledikçe sıcak-soğuk ayrımını hasta iyi yapamayabilir. Bu nedenle sizin o suyu kontrol etmeniz önem taşır.
Hatta banyolara, musluklara takılan bazı termostatlara aşırı ısınmasının önüne geçilebilecek olması önemlidir. Bir şekilde eğer küveti dolduruyorsanız suyun, ayağı kayıp
düşerse- herhangi bir boğulma gibi bir probleme yol açmayacak şekilde fazla küvetin doldurulmaması yine önemlidir.

Alzheimer’ın ilk 10 belirtisi nedir?
Doç. Dr. Başar Bilgiç –

Alzheimer Hastalığı’nın en önemli belirtisi, birinci belirtisi unutkanlıktır. Bu unutkanlık
giderek artan unutkanlık, aynı şeylerden bahsetme, aynı konulardan bahsetme olarak kendini gösterir. İkinci Alzheimer belirtisi, yol bulma sorunlarıdır. Üçüncüsü,
zamanı şaşırma. Dördüncüsü, kelime hazinesinin azalması. Beşincisi, karar verme zorluklarının izlenmesi. Altıncısı, muhakeme yeteneğinin kaybolması. Yedincisi,
kişilik ve huy değişiklikleri. Sekizincisi, çeşitli davranış değişiklikleri. Dokuzuncusu, olaylara ilgi ve günlük becerilerinin kaybı ve onuncusu da günlük yaşam
işlevlerini yeri ne getirmedeki zorluktur.

Alzheimer hastasına hangi doktorlar bakar?
Prof. Dr. Haşmet Hanağası –

Alzheimer Hastalığı’na esas olarak nöroloji uzmanları, psikiyatri uzmanları ve
geriatri uzmanları bakar. Tabii bu hastaların özellikle ilktanılarında, tanının konulması aşamasında çok detaylı  olarak incelenmesi ve bu şekilde takip edilmesi gerekiyor.
Bir demanslı hastaya, Alzheimer hastasına ayrılan vakit normalden çok daha uzun sürer. Çünkü hastaya test yapacaksınız, hastayı, yakınlarını dinleyeceksiniz. İlk bir
ona gördüğünüzde hastayı mümkün olduğunca uzun süre vakit ayırmak gerekebiliyor. Bu konuda uzmanlaşmış, nöroloji, psikiyatri ve geriatri uzmanları Alzheimer
hastalarına, diğer demans hastalarına bakabilir.

Alzheimer Hastalığı’ndan korunmak için neler yapabiliriz?
Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu –

Alzheimer Hastalığı’ndan korunmak bugünkü çalışmaların ışığında
mümkün. Neler var elimizde bilimsel veriler olarak? Korunma mutlaka 40’lı yaşlarda başlamalı. Kişinin yaşam şekliyle ilgili yapacağı düzenlemeler Alzheimer
riskini azaltacaktır. Birinci düzenleme, mutlaka sağlıklı bir beslenme şeklinin oluşması. Akdeniz tipi dediğimiz sebze ve meyveden zengin diyet, korumada çok önemli
bir faktör. Özellikle zeytinyağlı, zeytinyağını pişirmeden, çiğ şekilde kullandığımız mönülere önem vermek lazım. Beslenmede özellikle sigaradan, alkolden ya da benzeri
maddelerden uzak durmak gerekiyor.

İkinci korunma yöntemimiz ise egzersiz. Düzenli egzersiz yapan, haftada iki ila üç kez olmak üzere, herkesAlzheimer riskini azaltıyor. Egzersizin ne olduğu önemli
değil. Kişinin yürümesi, yüzmesi, koşması, bisiklete binmesi herhangi bir egzersizi düzenli ve sürekli olarak yapması gerekir.

Kolesterolümüzü düşük tutmamız gerekiyor, şişmanlamamamız gerekiyor. Çevremizle, dostlarımızla aktif olmamız gerekiyor ve son konu da özellikle zihinsel
egzersizler. Tıpkı bedenimiz gibi zihnimizi de çalıştırmak gerekiyor. Sudoku oynamak, dama oynamak, satranç oynamak, bulmaca çözmek, akranlarımızla birarada
vakit geçirmek, sosyal olmak, kitap okumak, televizyon seyretmek, tiyatroya gitmek, zihin aktivitelerimiz bizi Alzheimer’dan koruyor.

Alzheimer Derneği ne tür çalışmalar yapıyor?
Prof. Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu –

Türkiye Alzheimer Derneği 1997’de kuruldu. Halen 1200 üyesi, 11 şubesiyle
hizmet vermekte. Türkiye Alzheimer Derneği’nin amacı, Alzheimer hastalarının yaşam kalitesini arttırmak ve onlara bakan ailelerine yardımcı olmak. Evlere ücretsiz
hemşire ve hasta bakıcı göndermek, hasta yakınlarına yönelik broşürler hazırlamak, hasta yakınlarına yönelik psikolojik destek grupları yapmak, hasta yakınlarına ve
ilgilenen herkese yönelik bilimsel bilgi verici toplantılar düzenlemek başlıca faaliyet alanımız olarak sayılabilir.

İstanbul’da bir belediyemizle ortak yaptığımız Gündüz Yaşam Evimiz var. Gündüz Yaşam Evimiz tıpkı çocuk kreşi gibi, sabahleyin Alzheimer hastalarının
geldiği, tüm gün resim, müzik ve diğer rehabilitasyon faaliyetlerinde bulundukları, akşam da evlerine gittikleri bir yer. Hastalarımız ve hasta yakınlarımızın yoğun
memnuniyetiyle burada hizmet vermekteyiz. Amacımız bu gündüz yaşam evlerinin sayılarını da arttırmak. Mersin Şubemiz bir yatılı bakım evi hazırlamakta, diğer illerdeki
şubelerimizin, Eskişehir Şubemizin yatılı bir bakım evi var. Hem yatılı hem gündüzlü bakım evi anlamında Alzheimer hastalarına ve yakınlarına yardımcı oluyoruz.
Ayrıca hasta yakınlarını eğitiyoruz. Hastabakıcı eğitip hastalarımızın daha doğru bakılmalarını sağlamaya çalışıyoruz. Dergilerimiz, kitaplarımız, broşürlerimiz, bir
web sitemiz, facebook sayfamız ve twitter hesabımız var, oralardan da bizi takip edebilirsiniz.

Alzheimer Derneği’ne nasıl üye olunur?
Füsun Kocaman –

Türkiye Alzheimer Derneği, ülke çapında 11 şubesiyle, şu an itibariyle kayıtlı bin 200
üyesiyle faaliyet gösteren bir dernek. Alzheimer Derneği’ne üye olmak çok kolay. Sadece istemeniz yeterli. Telefonla bize ulaşabilirsiniz, ya da internet
sayfamızdaki elektronik üyelik formunu doldurabilirsiniz. Her iki durumda da biz telefonla size geri dönerek, Dernekler Masası’nın bizde kayıtlarımızda olmasını
istediği, şart koştuğu bilgileri sizlerden alıyoruz. Bunlar daha ziyade kişisel bilgiler oluyor, adres bilgileri ve size ulaşacağımız email adresi gibi bilgileri sizlerden
alıyoruz ve üye kaydediyoruz hepsi bu kadar. Bunun karşılığında sizden beklediğimiz yıllık yüz lira aidat ücretini ödeyerek derneğimizin gelirlerine katkıda bulunmanız.
Üye kaydolduktan sonra faaliyetlerimizden haberdar oluyorsunuz, dergilerimizden, etkinliklerimizden haberdar oluyorsunuz ve çalışmalarımıza ortak olma fırsatı
buluyorsunuz.